Zulüm 1492’de Başladı

Fatih’in 1481’de şüpheli ölümüyle birlikte taht kavgası başladı.

Sadrazam Mehmet Paşa, şehzade Cem ve II.Bayezid’e ulaklar gönderdi.

Bayezid’in damadı Anadolu Beylerbeyi Sinan Paşa, Cem Sultan’a giden haberciyi alıkoydu.

Haberi, kardeşi Cem’den önce alan Bayezid Amasya’dan gelerek tahta oturdu.

Konya’daki Cem Sultan haberi aldığında, atı alan Üsküdar’ı geçmişti.

İki kardeş arasındaki mücadele, Cem Sultan’ın yenilgi ve ilticası ile sonuçlandı.

II.Bayezid; halim, selim ve adil biriydi.

Yumuşak huylu ve melankolikti.

Halk, Beyazid-i Veli olarak nitelerdi.

Adli mahlasıyla şiirler yazardı.

Kişilik özellikleri, imparatorluğa sıkıntılar yaşattı.

Yüzyılın sonuna doğru Endülüs Emeviler’i, II.Bayezid’den yardım istediler.

Cem Sultan’dan dolayı yeterli yardım yapılamadı.

Endülüs Emevileri’nin son temsilcisi Granada Emirliği yıkıldı.

Kirli İzabel ve Aragon Kralı Ferdinand, engizisyon mahkemeleri kurdu.

Zulüm ve soykırım başladı. Hristiyan olmayanlar yargılandı.

II.Bayezid; Müslümanları Kuzey Afrika’ya, Yahudileri Osmanlı topraklarına taşıdı.

1496’da Portekiz Yahudilerine de sahip çıkıldı.

İber Yarımadası’ndan gelenler Sefarad Yahudileri olarak adlandırıldı.

Genç Türkiye Cumhuriyeti de Osmanlı’dan aşağı kalmadı.

Nazi soykırımından kaçanlara kucak açtı.

Cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla doluydu.

Soykırıma uğrayan Yahudilerin torunları 1948’de Siyonist İsrail devletini kurdular.

O gün, o zulümden kurtarılanların torunları, kendilerini kurtaran Müslümanların torunlarına bugün soykırım yapıyor.

II.Bayezid, yaptığı bu iyiliğin asırlar sonra ortaya çıkacak sonuçlarını bilemezdi.

Zulmün 1492’de başlayacağını öngöremezdi.

“Zulüm 1453’te başladı.” diyenler!

Siz ne dersiniz bu işe?

1453 zulüm olsaydı, 1492 olur muydu?

KARDEŞLER ARASİNDA SÖZLEŞME OLMAZ

İmralı Heyeti ile teröristbaşı beşinci kez görüştü.

Sonrasında kısa bir açıklama yapıldı.

Açıklamadaki kardeşlik vurgusu dikkat çekici.

“Kardeşlik hukuku üzerinde bir yeni sözleşmeye ihtiyaç var.” denildi.

Eskisi yoktu ki, yeniye ihtiyaç olsun.

Umarım buradaki sözleşme mecazidir.

Benim bildiğim, kardeşler arasında sözleşme de olmaz.

Karı-koca arasına sözleşme girdi, aileler dağıldı.

Türk-Kürt arasına sözleşme girerse Türkiye dağılır.

Öcalan, çağrısında reel sosyalizmin çöküşünden dem vurmuştu.

Şimdi ise Freudcu Sosyalistlere teşekkür etti.

 Beraber çalışma arzusunu dile getirdi.

Bu da ayrı bir tutarsızlık.

Terörsüz Türkiye hedefi önemli.

Beşinci kez aynı delikten ısırılmamak daha da önemli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir